30 Eylül 2007 Pazar

Gezilecek önemli yerler

Efes:
M.Ö. 1000 yıllarında kurulan Efes o dönemin en önemli liman kentidir.Dor istilası üzerine Ege kıyılarına yerleşen İon'lar Efes'e yerleşmişler, daha sonra Lidya egemenliği döneminde şehirlerini geliştirmişlerdir.İon, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarının izleri Efes ve Selçuk'ta bugüne kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. Eski çağ ticaret merkezi olan Efes, bugün Türkiye'ye gelen turistlerin en uğrak yerlerinden birisidir. Efes kalıntıları muhteşemdir. Bu kalıntıların içinde bir tiyatro,jimnastik salonu, banyolar ve kütüphane mevcuttur.


Efes Müzesi:
Efes Müzesi'nin ağırlıklı olarak bir antik kentin eserlerini sergileyen müze olması nedeniyle kronolojik ve tipolojik bir sergileme yerine eserlerin buluntu yerlerine göre sergilenmeleri tercih edilmiştir. Buna göre salonlar Yamaç Evler ve Ev Buluntuları Salonu, Sikke ve Hazine Bölümü, Mezar Buluntuları Salonu, Efes Artemisi Salonu, İmparator Kültleri Salonu olarak düzenlenmiştir. Bu salonların yanı sıra müze iç ve orta bahçelerinde çeşitli mimari ve heykeltraşlık eserleri bahçe dekoru içinde ve uyumlu olarak sergilenmektedir. İki büyük Artemis heykeli, Eros başı, Yunuslu Eros heykelciği, Sokrates başı, Efes Müzesi'nin dünyaca tanınmış ünlü eserlerinden bazılarıdır.


Meryem Ana Evi:
Diğer adıyla 'Panaya Kapulu' hristiyanların en önemli kutsal yerlerinden birisidir. Uzun yıllardan beri Hıritiyan camiasında Az.Mary'nin(Meryem Ana) ölümü ve mezarı üzerine öne sürülen iki hipotez var idi. Bunlardan biri İsa'nın doğduğu ve öldüğü yer Kudus'tür. İkincisi ve en kuvvetli olan hipotez bu yerin Kudüs değil Efes olduğudur. 1980'de Papa 2.John-Paul burayı hıritiyanların hac yeri ilan etmiş.
Ayrıca Kuşadasın'da Güvercinada,Dilek Ulusal Parkı,Priene Mehmet Paşa
Kervansarayı,Afrodisyas'ı ziyaret etmelisiniz.


Artemis Tapınağı:
Dünyanın yedi harikasından biridir.Antik dünyanın mermerden inşa edilmiş ilk tapınağıdır. Büyüklüğü 105*50 m. Ve ön cephesi diğer Artemis(Ana Tanrıça) tapınakları gibi batıya dönüktür.


İsabey Camii:
1375 yılında Aydınoğullarında İsa Bey tarafından Şamlı Mimar Ali'ye inşaa ettirilmiş olan camii,Turk Sanat Tarihi'nde önemli bir yere sahiptir.


Şirince Köyü:
Kurtuluş Savaşı sonrasında ,1920'lerde Türk-Yunan değiş-tokuşundan kalan tipik Yunan evleriyle köy,Türk-Yunan kültürünün mükemmel bir sentezidir. En güzel örnekleri yerli halkın evlerini ziyaretçilere açmasıyla ortaya çıkmaktadır; birinin arka bahçesinde bir Ortodoks kilisesi bulunmaktadır. Şirince'ye giderseniz dağın tepesine kurulan bu köyde nefis bir manzarayla şarap bahçelerini ve şeftali ağaçlarını görebilirsiniz.

Hiç yorum yok: